" 27 Agustos 1922 sabahi Mustafa Kemal Pasa'ya telefonda kusattiklari tepeyi yarim saat sonra alacaklarini bildirmesine ragmen bunu basaramayinca intihar ederek hayatina son veren Miralay Resat (Çigiltepe)’a; özellikle cephenin biraz gerisinde yüksekçe bir yere oturup tabancalarini dizlerine koyarak "Geri çekileni vururum" mesaji vermesi ve birkaç sefer geriye kaçan askerler üzerinde bunu bizzat uygulamasiyla “Deli Halit” lakabini alan Mirliva Halit (Karsialan)’e; Kütahya'nin Emet ilçesinden kendisi, Emet halki ve süvarileri tarafindan kaçirilan Yunan ordusunu kovalayarak Izmir’e giren ilk süvari birlikleri komutani Ferik Fahrettin (Altay)’e; Demiryollarinin kesistigi yer olan Eskisehir'e bir üs kuran ve savas boyunca derme çatma trenlerle cepheye asker, cephane, malzeme nakleden; ray döseten; gerektiginde ray ve vagonlardan çelik söktürüp kiliç yaptiran Miralay Behiç Bey’e; Istanbul'dan bizzat kendisine gönderilen ve Mustafa Kemal Pasa'yi tutuklamasini emreden telgrafa ragmen “Ben ve kolordum emrinizdedir Pasam!” sözünü söyleyerek Mustafa Kemal Pasa'nin emrine giren Birinci Ferik Musa Kâzim (Karabekir)’a; Izmit ile Adapazari'ni geri alip, Sakarya Meydan Muharebesi'ne katilarak üstün basarilar kazanan Birinci Ferik Kazim Fikri (Özalp)’ye; Birlikleri ile Izmit ve Adapazari üzerinden Bilecik ve Eskisehir istikametine ilerleyen Ingiliz kuvvetlerine Geyve yakinlarinda ates açarak onlari durdurup geri püskürten ve Türk Kurtulus Savasi'ni fiilen baslatan ilk komutan olan Mirliva Ali Fuat (Cebesoy)’a; Bahriye Nazirligi’ndan ayrilan ve Anadolu'daki Milli Mücadele hareketine katilan Albay Hüseyin Rauf (Orbay)’a; Istanbul'dan Anadolu'ya silah ve mühimmat kaçiran, Italyan isgalindeki Antalya depolarinda bulunan silah ve mühimmati Kuva-yi Milliye'ye kazandiran Mirliva Ibrahim Refet (Bele)’e; Istanbul Hükümeti tarafindan ulusal hareketin önderlerinden biri olarak rütbesi kaldirilan, nisanlari geri alinan ve idamina karar verilen Müsir Mustafa Fevzi (Çakmak)’ye; Harbiye'de Askeri Taktik ve Strateji Ögretmenligi yapmasi nedeniyle basta Mustafa Kemal Pasa olmak üzere Kurtulus Savasi'ndaki üst düzey komutanlarin büyük çogunlugu tarafindan "Hocam" diye hitap edilen, Büyük Taarruz'dan önce taarruz stratejisinin belirlenmesi için yapilan toplantilarda, tedbirli ve titiz karakteri nedeniyle, taarruz planini çok riskli ve tehlikeli buldugu için siddetle itiraz eden, ancak yine de verilen emirleri, biri hariç, harfiyen yerine getiren Orgeneral Yakup Sevki (Subasi)’ye; Yaptigi konusmalari ile zihinlerde yer etmis usta bir hatip olan, Kurtulus Savasi'nda cephede Mustafa Kemal'in yaninda görev yapan, sivil olmasina ragmen rütbe alarak bir savas kahramani sayilan Onbasi Halide (Edip Adivar)’ye Onbasi oldugunda neredeyse sadece kadinlardan olusan birligi ile düsmanin cephe gerisine saldiri düzenleyen ve aralarinda bir Yunan subayi dahil toplam 25 esir askerle geri dönen Erzurumlu Kara Fatma (Seher Erden)’ya; Koca yayla baskininda geri çekilen silah arkadaslarina cesaret vermek için hizla öne atilinca basindan vurularak sehit olan Gördesli Makbule’ye; Çanakkale’de ölen kocasindan kalan tek hatira elmas küpelerini bozdurup kendine bir tüfek alarak daga çikan ve Yörük Ali Efe’ye katilan Emir Ayse’ye; Düzenli ordu kurulana kadar yirmi aylik bir sürede düsman kuvvetlerinin Aydin kanadindan Anadolu içlerine ilerlemesini engelleyen Yörük Ali Efe’ye; Bekir Aga Bölügü`ne baskin düzenleyerek tutuklu bulunan vatansever ve aydinlari kurtarip Anadolu`ya geçmelerini saglayan Yahya Kaptan’a; Bir Fransiz gemisini kaçirmayi basarinca ona layik görülen Istiklal Madalyasini geri çevirerek "Ben madalya için degil milletim içim savastim" diyen Ipsiz Recep’e; Kumardan hileyle kazandigi 45 bin frank ile Izmir'de vatani görevine baslayan Ingiliz Kemal lakapli Türk ajan Ahmet Esat (Tomruk)’a; Ulusal Kurtulus Savasi’nin gizli örgütü Karakol’un yöneticisi Naciye Faham’a; Ölen agabeyinin tüfegini alarak hiç düsünmeden sokaga firlayan Nene Hatun’u Iskence görmesine ragmen Karakol’un adresini vermeyen Topkapili ebe Sahende’ye; Felah Grubu’na saraydan bilgi tasiyan V. Murat’in kizi Fehime Sultan’a; Isgal protestolarinda on binlere konusan Sükufe Nihal’e; Sebahat’e ; Zeliha’ya; Darülfünun’lu Saime’ye; 12 yasinda Inönü muharebelerinde savasan Nezahat’e; “Muharebe bana dügündür Pasam” diyen Mustafa Kemal’in askeri Sivasli Fatma Seher’e; Çerkez kadinlari örgütleyen Hayriye Melek’e; Alasehir’deki zulmü dünyaya çektikleri telgraf ile duyuran Makbule’ye; Nebile’ye; Yunan isgaline elinde silahla karsi koyan Turgutlu’lu Çavus Ayse’ye; Ödemisli Fatma’ya; Köpekli Nuri Çetesi’ne katilan Aydinli -nami diger Binbasi- Ayse’ye; Yörük Ali Efe’nin 1. bölügünün 4. mangasinda nisanci olarak savasan Emire Aliye’ye; Elinde balta ile Menderes Köprüsü’nde düsman bekleyen Arsin Teyze’ye; Sarayköy’e gelen Ingilizci Nasihat Kurulu’nun üzerine silahla yürüyen döv Ayse’ye; Basindaki yirtik örtüsünü erkeklerin yüzüne atip, “alin bunlari örtünün, verin silahlari ben savasirim” diyen Kezban’a; Mavzeri hiç susmayan sehit esi Senem Ayse’ye; Dügünde takilan altinlari Ankara’ya bagislayan Kastamonulu 17 yasindaki Hatice’ye; Üç kizini Mustafa Kemal’e emanet edip Sakarya Cephesine kosan ve yaralanan Ayse Çavus’a; Düsmanla isbirligi yapan oglunu vurup daga çikan Domaniç li Habibe’ye; Erkek kiliginda savasan ve sonra kadin oldugu anlasilan Halime Çavus’a. Soyadini Inönü meydaninda çarpisa çarpisa alan Mustafa Ismet’e; “Geldikleri gibi giderler” deyip, geldiklerinden biraz daha hizli gitmelerini saglayan Mustafa Kemal’e… Bir Türk evladi olarak Çanakkale’de Sakarya’da, Dumlupinar’da ülkemizin her kösesinde canlarini feda ederek bu topraklarin kazanilmasinda büyük gayretleri olan basta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaslari olmak üzere ülkemiz evlatlarina Türkü ile Kürdü ile alevi si sünni si ile kan döken ve can veren vatandaslarimiza ne kadar çok minnet duydugumuzu, Ne kadar çok onur ve seref duydugumuzu, onlar bu zaferi olmasaydi simdi bizlerin olamayacagi düsüncesiyle kendilerini bir kez daha rahmet ve sükran ile aniyorum. Tek bayrak, tek devlet yasasin Türkiye Cumhuriyeti!   "