Antalya’da yaşayan 57 yaşındaki Mehmet Erbey, garsonluk ve ambulans şoförlüğü gibi meslekleri bırakıp 21 yıldır Müslüman ve gayrimüslimlere özel gassal hizmeti veriyor. Uluslararası hizmet veren Erbey, şu ana kadar ekseriyeti gayrimüslim 5 binden fazla cenazeyi defne hazırladı.

Antalya’da yaşayan Mehmet Erbey, 1991 yılında Anadolu Üniversitesi’nde Turizm Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun olduktan sonra otellerde barmen ve garson olarak çalışmaya başladı. Yaklaşık 10 yıl bu şekilde çalışmaya devam eden Erbey, ardından meslek değiştirerek ambulans şoförlüğü yapmaya başladı. Erbey daha sonra Gassal olan amcası ve hastanedeki arkadaşlarının tavsiyesi üzerine gassal olmaya karar verdi. Şu anda bir cenaze şirketine bağlı olarak çalışan Erbey, zamanla kendi iş yerini de kurdu. Yaklaşık 21 yıldır gassal olan Erbey, ekseriyeti gayrimüslimlere ait olan cenazelerin defne kadarki olan tüm işlemlerini gerçekleştiriyor.

Eski eşini yakmadan önce kan donduran tehdit: "Bir daha KADES’e basma fırsatın olmayacak" Eski eşini yakmadan önce kan donduran tehdit: "Bir daha KADES’e basma fırsatın olmayacak"

Barmenlik, garsonluk, ambulans şoförlüğü

Turizm, ambulans şoförlüğü gibi meslek gruplarından gassallığa nasıl geçtiğini anlatan Erbey, “Buraya staja geldim. Otellerde garson ve barmendim. 2000’e kadar barmenliğimi yaptım. Ondan sonra baktım bana göre bir iş değil. 10 sene çalışmama rağmen bana uygun olmadığını anladım. Sonra başka farklı işlerde çalıştım. Bir ambulans şoförü olarak başladığım yerde bu duruma geldim. Allah onlardan razı olsun, arkadaşlarımdan. Ambulansta çalıştığımız kendi arkadaşlarım bana ön ayak oldular. Bu işi yapabileceğimi söylediler” dedi.

“Uluslararası gassal”

Şu ana kadar gayrimüslim ve Müslüman olmak üzere 5 bin kişiden fazla cenazeyi yıkadığını belirten Erbey, bu hizmetin yabancılara farklı olduğunu anlattı. Erbey, “Onlar bizim gibi yıkama, kefenleme olayı yok. Temizliği, elbise giydirme ve sonra makyaj olayına geçiyor. İlaçlama, elbise giydirme derken tabutlama faslına geçiyoruz. Onların tabutları farklıdır. Tabutla gömüldüğü için onun hazırlıkları farklıdır. Antalya’da gayrimüslim mezarlıklar var, mezarlıklara bağlı. Burada oturan, ikamet eden yabancılar kendi dinlerine göre gömülmek istiyor. Bizi arıyorlar. Çünkü tanıtımımızda uluslararası gassal olarak geçiyor. Şimdi diyemezsin ben sadece Müslümanları yıkarım diye, öyle bir şey yok. Uluslararası cenazeci hepsini bilmek zorundadır” diye konuştu.

Ücret tarifesi

Gayrimüslim ile Müslümanların gassal hizmetindeki ücret tarifesinin farklı olduğunu aktaran Erbey, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tabut yabancılarda çok pahalıdır. 500 avrodan başlar 4-5 bin avrolara kadar tabutlar vardır. Biz seçeneğimizi sunarız. Tabut listemizi gösteririz. Veya onlara mail atarız ya da fotoğraf atarız. Hangisini tercih ediyorlarsa artı onun yerine de işte mezarlıktan onların yerini almak, giysilerini almak, onların ilaçlarını, makyajlarını yapmak ve defnedene kadar hizmeti veririz. Onların din görevleri eşliğinde, mesela papazlar eşliğinde bu işi yapıyoruz. Mesela Yahudi olursa hahamlar geliyor. Ortodokslar, Katolikler, Protestanlar farklıdır. Onlarda da ayrı ayrı din görevlisi gelir. Onlar ayini yaparlar aileyle birlikte. Biz de mezara indiririz tabutu. Tabut için 5 bin avroluk tabut olursa ben 7 bin 8 bin avro derim. İçerisinde tabut, yıkama ve diğer bahsettiğim tüm işlemler yer alıyor. Müslümanlar bizi tercih ettiğinde ise kendi morgumuzda, gazhanemizde yıkarız. Aile isterse yıkamaya girebilir. İstemezse benim yardımcım vardır. Ondan beraber yıkarız. Ondan sonra arabalarımızı atarız. Nereye hangi mezarlığa defnediliyorsa oradan, ücret mukabilinde tabii belediyemize bir ücret tarifesi vardır, ödememizi yaparız. Sonradan da helalleşiriz. Tüm işlemlerle on beş bin lira civarlarında.”

“Şükretmeyi kazandırdı”

Erbey, bu mesleğin kendisine şükretmeyi kazandırdığını vurgulayarak, “Diyorsun ki yıkadığın kişi bak gitmiş sadece ceset kalmış. Onun yerinde ben olabilirdim. Ama ben ona hizmet ediyorum, yıkıyorum” ifadelerine yer verdi.

“Kolu üzerime düştü, iyi korkuttu beni”

Yıkama esnasında unutamadığı bir anısını da paylaşan Erbey, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bir defa yabancı birisini define hazırlıyordum, şişman biri olduğu teneşir biraz dar kaldı. Ben aşağıdaki su giderini kontrol ederken teneşire sığmayan kolu üstüme düştü. O zaman bir ürpermiştim. Ne oluyor diye. O iyi korkutmuştu beni.”

Kaynak: iha