Adana’nın Kozan ilçesinde iki kız kardeş teknolojiye ve arazilerine verilen milyonlara inat hayvancılık ve tarım yapmaya devam ediyor.

Kozan’a bağlı Çanaklı Mahallesi’nde yaşayan Ayşe Sancar (67) ve kız kardeşi Eşe Çatalkaya (55) mahallelerinin imara açılmasına rağmen arazilerini satmayıp hem tarım yapıyor hem de iki ineklerine bakmaya devam ediyor.

Ayşe Sancar ve kız kardeşi Eşe Çatalkaya’nın 10 yıl önce para etmeyen tarlalarına ilçe merkezinde konut yapacak yer kalmayınca milyonlar teklif edildi.

Maden ihracatçıları 2025'e yeni projelerle girecek Maden ihracatçıları 2025'e yeni projelerle girecek

İneklerinin evlat gibi olduğunu aktaran ve her gün sabah ezanı ile birlikte zorlu mesainin başladığını belirten Eşe Çatalkaya, ”30 senedir burada yaşıyorum. Eskiden buralarda ev çok azdı. Şimdi ev çok üretim yok. Hayvancılık yapan hiç kimse kalmadı. Eskiden bu tarlalar hiç değerli değildi, şimdi milyon veriyorlar. Ablamla benim 2 ineğim var. Biz burada üretmeye çalışıyoruz. Ablam 2 çocuk büyüttü, ben de ev geçindirdim. Gençler yem pahalı diyor çalışmak istemiyor. İneklerin sütünü satıyoruz, peynir yapıyoruz. Süt, peynir isteyen çok ama biz yetiştiremiyoruz. Daha çok ineğimiz olsa satılır ama biz de yetişemiyoruz. 5 litre süt 80 TL. İşi olmayan gençler yapsa bu işten para kazanır. Gençler yem, su ile uğraşmak istemiyor” diye konuştu.

67 yaşında olan ve iki evladını da ineklerinden elde ettiği gelirle büyüten Ayşe Sancar ise, “Bizim için hayat çok pahalı ama çalışıyoruz. Kimseden bir şey isteyemeyiz. Biz çalışıp kendi ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Burada evler çoğaldı ve gençler yeni nesil hepsi hanım oldu. Hayvancılık yapsalar para kazanırlar ama ineğin bakımı zor emeği çok. Süt sağmayı bilmezler, gübresini atmak istemezler. Makine ile sağarlar belki ama bu işi yapmak istemezler. Erken kalkmak lazım, erken kalkmazlar inek erkenden sağılması lazım öğlene kadar uyunmaması lazım erken kalkacaksın. Sabah, öğlen, akşam 20 kiloluk bakırla yem verilmesi lazım. Ben 67 yaşındayım çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum. Biz çok yoruluyoruz ama geçim kaynağımızı bu. İneklerimizle çok iyi anlaşırız. Onlarla konuşuruz dertleşiriz. Çocuk gibi bakım isterler. Bir oğlum maden mühendisi, diğer oğlum Çanakkale’de okuyor. Hayvancılığın yanı sıra tarımla da uğraşıyoruz. İkisi de zor ve zahmetli iş ama biz seviyoruz” diyerek üretimden vazgeçmediğini aktardı.

Kaynak: iha